9 Haziran 2009 Salı

yıl sonra


şimdi gitmem artık bir yere. sen varsın diye değil, ben olduğumdan gitmem. ben benim, sadece olduğum için. sen, sensin diye değil. kendimi var etmedim ama bendeki seni var eden benim. gitmem dedim ya, bi yere gitmem, bilmelisin!

fark etmezdi benim için o gece ya da o sabah gelmen. gelmeyebilirdin. ben, ben olurdum yine. ismimle, cismimle aynı ben. ama sen gelmeseydin eksilirdin. eksilirdi bendeki sen. düşünemedin!

yarın planları yapmak neye yarar, yarın daha olmamışken. ve olmayacak belki de hiç. ölü de olabilir o kedi, diri de. schrödinger'in kendisi. basit fizik kanunlarından bahsedelim öyleyse. felsefeyi, tarihi, geçmişimizi boş ver. tüm yıldızlar parlakken, gün doğup, gün batarken, nasıl da körsün sen?! olmayacağı olur kılamazsın ya da olacağa mani olmazsın. içine bakmayı denedin mi, görebildin mi? sanmam! söylediğin sözler süslü, ben süsü sevmem. "duygularım" diyorsun, "hissettiklerim".. hissetmek öyle bi'şey değil. gelir dayatır kendini sana rağmen. apansız ve aniden. önüne geçemezsin. "duygu" dediğin ne ki sence? sessiz misin yeterince? içinin sesini boğuyor yine senin kendi gürültün. kalabalık caddelerde geleceğine yürüyorsun koşar adım. inşa ediyorsun kendince kendini. planların boşuna, bilmelisin!

bazen rüzgâr eser ya da ne bileyim hatırlasana, eninde sonunda yıkılır tüm kumdan kaleler. şimdi git artık sen. kurgula yaşamını. asgari müştereklerde anlaştığın birini bul ve sev onu. ama pişman olacaksın, eminim.
"olmalıydı, olmalıydı seninle ben" diyeceksin. olmalıydı ama sen kördün, göremedin. sen kendine küstün, kendi sesini hiç dinlemedin. başka biri olmaya çalıştın. belki de oldun.

yok benim pişmanlıklarım hayata dair, olmayacak da. giderken arkasına bakmayı bilmeyenlerdenim ama ne istemediğini çok iyi bilenlerden. gerek yok ki pişmanlığa. o anı yitirmemek için, o bir tek anı seni hissettiğim, tüm yollardan geçtim ben. uğraştım, didindim. asgari müştereklerle buluşmadım kimseyle, herkes seviyor diye hiçbir şarkıyı sevmedim. 110 metrekare hayatlara prim vermedim. olmayan işimde ne kadar para kazanacağımı, hangi arabanın daha az benzin yakacağını hiç düşünmedim. geleceği değil, o anı, sadece seni istedim. üzüldüm, yara aldım. biliyordum, zorluydu yolum. ana yoldan bi kere talî yola sapmıştım. ama pişman olmadım, inan hiç pişman olmadım. bedeli vardı elbette herşeyin, ödüyorum, nefes aldıkça da ödeyeceğim. umrumda bile değil; bilirsin ben robert frost'u hep çok sevdim. hesap yapmadım. sevmem toplayıp çıkarmayı, sonra da bölüp çarpmayı. pişman değilim çünkü kendime hıyanet etmedim. yaralanmamak için uğraşmadım, bıçağın ucunu bile bile seçtim. korumadım kendimi hissettiklerimden, kendimden. ve senden..

git, güle güle..
sana iyi seyirler; gün gelir hayatın, perdesi yırtık açık hava sinemalarında, tahta sandalyelerde otururken gözünün önünden kare kare geçer..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder