23 Haziran 2009 Salı

şems-i tebrizi'nin gidişi üzerine: etme



Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme
Ey ay, felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle ziyan ediyorsun, etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan
Sen varlık sahasını terk ediyorsun, etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Sen Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme
Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize
Sen zehri şeker, şekeri zehr ediyorsun, etme…
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun, etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme!

rumî

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder