25 Mayıs 2010 Salı



Benim için toplumdan alınacak bir intikam tasarla...

21 Mayıs 2010 Cuma

başka dilde bir film

"sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden.."



"hayat bu kadar mı zor" dediğinizde,
çabalamaktan bıkıp, sahneyi terk etmeye karar verdiğinizde,
sadece ama sadece bir fincan kahveyle mutlu olmayı bilen insanlarla güldüğünüzde
aşkı gördüğünüzde,
bir çuval aşkı mahvettiğinizde,
yeryüzündeki herşey anlamsız geldiğinde,
yaşamak için tek bir sebebe muhtaç olurken
tutunacak bir dal aradığınızda,
konuşmanın anlaşmaya yetmediğinde,
mutsuzlukla dans ederken,
.
.
.
.
.
size "kara"yı gösterecek bir kaptana ihtitaç duyduğunuz herhangi bir anda izleyin.

13 Mayıs 2010 Perşembe

bir gün bir kitap okudum....




hep aynı muhabbet döner durur: bu bir aşk filmi/romanı değil, aşk üzerine bir film ya da aşk üzerine roman. nedense bir merak fitili ateşleniverir ben de. izlemek, okumak, tadına bakmak isterim. bi zamanlar acımış kuyruğum yeniden belli ediverir kendini. aklım geçmişe döner.

iklimler'de böyle bir kitap işte. anlatılan bir aşk hikayesi değil. aşk üzerine, aşkın kudreti, sıfırlanan ben'lik, "o" üzerine bir hikaye. (canım Maurois, bu kitabı yazarken ne haldeydin, nasıl bir acı sana bu satırları hediye etti acaba?!)

tesadüfen elime geçen bu roman, mest etti beni. ilk cümlesine takılmadan, şimdi ne olucak telaşıyla gözlerimi yormadan, ağır ağır ve yaşayarak okudum iklimler'i . ismi de öyle güzel ki..

kitap biter, ızdırabı bitmez. işte o cümle:

"kaderlerimizle arzularımız, hemen hiç bir zaman bağdaşmıyordu.."





nosta, aşkın içinde kaybolmuş, umut ve mutsuzluk arafında kalmış, eski kitap ve meyankökü kokan bir iklimden bildirdi..

elden gelirse şimdi mutlu mutlu kalın!