13 Haziran 2009 Cumartesi

dünyada kaybolduğunuz an'lar vardır


kaybolduğunuz an'lar vardır...

eski bir cadde de, dar bir sokakta, kuşatılımış bir şehirde başınıza gelen 'tanımazlık' halinden sözetmiyorum.
dünyada kaybolduğunuz an'lar vardır.
hiçbir yüzün tanıdık gelmediği an'lar.
nerden geldiğinizi unuttuğunuzdan kırılmıştır zihninizin geleceği gösteren tarih aynası..yeryüzüne sığmayışınız bundandır.ne olmadığınızı çok iyi bilirsinizde, kim olduğunuz gelmez aklınıza bi'türlü.bir kez duysanız cevabı, doğruluğunu tartışmadan kabulleneceksiniz.sorgulamadan, gereklilik fiilleri kullanmadan tek bir cümleyle açık edeceksiniz koca hayatınızı..
dünyada kaybolduğumuz an'lar vardır.

bildiğimiz tüm gerçeklerin kum tanelerine döndüğü ,binlerce olduğu, avuç dolusu ''doğru''larınız. hepsi birbirinin aynıdır ve siz hangisinin daha gerçek olduğuna bi'türlü karar veremezsiniz.
birbirine benzeyen, binlerce, kumdan gerçek.
düşlerinizin kırılan yerlerinden sızan göz yaşlarıyla şekillenen kumdan kalelere dönüşürler sonra.ihtişamlarıyla başdöndürürler,büyülendikten sonra, inanırsınız...
gözlerinizi sizden habersiz kara bir tülle bağlayandır inanç..gerçekleri görmemeyi körlük sanırsınız.oysa yaptığınız korkmaktır sadece.kumdan kalelerinizin sihrini yitirip, dalgalarca bertaraf edilmesini görmeyi reddetmek..kör bir inançla reddetmek..

dünyada kaybolduğumuz an'lar vardır.
aşk atlasıyla çıktığınız yolculuk, kara bir gerçeklikle karaya oturmuştur.
bulunmaktan ziyade, keşfedilmek istersiniz.

dünyada kaybolduğunuz an'lar vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder