depresyonun sarışın tonu: marilyn monroe
nedendir bilmem marilyn monroe denilince aklıma ilk düşenler; kırmızı dudaklar, uçuşan pamuk beyazı bir elbise, sarı saçlar, akıllara zarar bir güzellik değildir. istisnasız her fotoğrafında ılık bir "hüzün" çarpar benim gözüme. belki de dünyanın en büyük hüznü.
bugün öylesine elime geçen alelade bir dergide, bir cümlesini okudum. abartmayı pek severim ben, ağlamadım da, bu kez yalan yok, ağlamak geldi içimden. haklıymışım, dedim. benim gözlerinde gördüğüm sahiden hüzünmüş.
"bir hataydım ben. annem beni istemiyordu. sanırım beni iç istemedi. herhalde ona engel oldum. boşanmış bir kadın, bir erkek bulmakta zaten yeterince sorun yaşıyor, hele ki babasız bir bebeği olan kadın.. dilerdim, hala dilerdim ki; annem beni istemiş olsun.."
hamiş: ekşi'ye göz atarken, takılı kaldım. montgomery clift, marilyn monroe için, "dünyada benden sonraki en hüzünlü kişi" demiş..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder